gerçek

gerçek
Həqiqi; etibarlı; gerçək

Türkcə-Azərbaycanca İzahlı Tibb lüğəti. - Türkcə-Azərbaycanca izahlı tibb lüğəti; - Bakı: Şirvannəşr. . 2009.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • gerçek — sf., ği 1) Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 2) is. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat 3) Aslına uygun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek dışı — sf. Gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan, gerçeğe aykırı, hilafıhakikat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek dışılık — is., ğı Gerçek dışı olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek kişi — is. Hakiki şahıs Anayasa mahkemesi kararları idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek mantarlar — is., ç., bit. b. Bağlarda mildiyu hastalığını yapan, emeçleri iyi gelişmiş mantarlar (Peronospora viticola) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek sayı — is., mat. Bir eksen üzerindeki bir noktanın yerini belirlemeye yarayan sayı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek kişi — İnsanlar …   Hukuk Sözlüğü

  • acı gerçek — is., ği Üzüntü, sıkıntı ve rahatsızlık veren olay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sana yalan, bana gerçek — söylediğim şeyi sen bilmiyorsun ancak doğrudur, ben biliyorum anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aslı çıkmak — gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aslı astarı (veya aslı faslı) olmamak — gerçek olmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”